Sevgili blog okurları,
Eğitim Dönemimde blog yazılarımın eskisi kadar yoğun olamamasından dolayı affınızı istiyorum. Ama merak etmeyin yazmaktan tamamen kopacak da değiliz. Dengeli bir şekilde sürdürebilmenin derdindeyiz.
Blog yazarlığı hayatına nasıl başladığımı ilk yazdığım "Sizce Ne Meslek Yapıyor Olabilirim?" üçlü blog yazısı sonunda dile getirmiş, bunu neden farklı konularda yazdığımı ise "ben kendimi tanıyorum ya sen?" yazısı ile ifade etmiştim.
Her ne kadar "Blog yazıları üzerine mülahazalar" blog yazısında en başa yazılması gereken en önemli, en hayati kural olan "uzmanı olduğunuz konuda yazın" maddesini bilerek ve isteyerek neden atladığımın izahını yapacağım.
Bu kuralı atlamanın belki de beni başarısızlık uçurumuna götüreceğini tahmin ediyorum. O halde neden intihar gibi olan bu "başarısız olma" konusunda ısrar ediyorum? açıklayayım...
Kendimi bildim bileli tek işle yetinmeyen tabiri caizse "maymun iştahlı" olan biriyim. Bunun bana sağladığı avantajlar yanında elbette dezavantajları da olmaktadır. Nedir bunlar?
Avantajları;
- Meseleleri çok yönlü ele alma ve bu konuda fikir sahibi olabilme ("bilgi sahibi olmadan fikir; fikir sahibi olmadan da zikir sahibi olma" altın kuralını işletme ;)
- Standartlaşmış ifadelerden kaçınarak, özgün (kendine ait) düşüncelerin sahibi olma
- Nazarisini (bilgi temelli, soyut) kazandığım düşüncelerin pratiğinin (uygulamasının) yapılabilmesi yeteneği kazanma (kısaca "lafı gediğine koyma" hali :)
- Elde edilen fikirlerin tasnifinde kolaylık
- Her konuda bir yazı kaleme alma becerisi gösterebilme (beğenilsin ya da beğenilmesi çok önemli değil, önemli olan deniz yıldızını kurtarmak :))
- Bu sayede bir çok ülke ve çevreden yeni yeni dostlar edinme...
Dezavantajları;
- Sonu gelmez okumaların insanda bıkkınlık getirmesi
- Üzerimde bulunan iştah halinin kaybı, de-moralize durumu :(
- Öğrendikçe "Bana söyleyecek ne kaldı ki?" ümitsizliği (en çok bu durum can sıkıcı, birçok insanın da benimle aynı kederi paylaştığına eminim)
- Hiçbir konuda tam uzman olamama hali
İşte blog yazarken, bu işte duayen olan kişilerin sıklıkla söylediği, hatta eğitimini aldığım "Blog Yazarlığı Kursu"nda da altı çizilerek söylenen bu kuralı ne yazık ki karakterim gereği bilerek ve isteyerek çiğniyorum.
Nedenini tahmin etmek çok da zor değil! Bu altın kural yerine Mevlana'nın altın sözlerinden birini tutuyorum: "Olduğum gibi görünüyorum, ya da göründüğüm gibi oluyorum" Şekspir (Shakespeare) ile devam ederek "işte tüm mesele bu..." diyerek son noktayı koyuyorum.
Herkese iyi blog okumaları, https://aglotlaro.blogspot.com ' a ve https://gonuldilekcesi.blogspot.com 'a ABONE olmayı ve yayınlarımızı PAYLAŞmayı unutmayın👍
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan kısa bir süre içinde yayınlanacaktır.