|
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü |
Sevgili blog okurları,
Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü...
Dolayısıyla bu mücadelenin başlangıç noktasını tekstil fabrikalarında çalışan çocuk
işçilerin çalışma saatlerinin düşürülme isteği oluşturmaktadır.
1 Mayısa Tarihsel Bakış
İlk Fabrika Yasası 1802 yılında bu
durumu düzenlemek adına çıkarılmıştır. Bu sayede çalışma süreleri 12 saat ile
sınırlandırılmaya çalışıldıysa da işin denetlenememesi yüzünden
başarılamamıştır.
Bunu 1833 tarihli Fabrika Yasası takip etmiş ve söz konusu
yasa ile dokuz yaşından küçük çocukların tekstil fabrikalarında
çalıştırılamayacağı hükmü sayesinde yasaklanabilmiştir.
1847’de ise “On Saat
Yasası” olarak da anılan kanunla kadınlar, genç ve çocuk işçilerin bu tip
fabrikalarda çalışma süreleri düzenlenmiştir. Bu sayılanlar dışında diğer
işçilerle ilgili herhangi bir düzenleme getirilmemiştir.
Yasalarla bu düzenlemeler yapılırken, İngiltere’de 1830-1848 yılları
arasında “genel oy hakkı” elde etme amacıyla ortaya atılan Chartism (Çartizm)
hareketi, bu amaç yanında, 1840’lardaki “8 saatlik işgünü” talebi, çocukların
çalıştırılmalarının yasaklanması, emekçilerin maddi koşullarının düzeltilmesi
gibi bir takım talepler ile güçlü bir muhalif akıma öncülük etmiştir.
Aynı zamanda 1850’de Amerika ve İngiltere kongrelerinde
10 saatlik işgünü çalışması yasaları kabul edilmiş, 1860’da yine Amerika’da bu
sürenin 8 saate inmesi için grevler yapılmıştır.
I.Enternasyonalde, 1866
yılında toplanan kongrede 8 saatlik bu çalışma süresi talebi kabul edilmiştir. Amerikan
Kongresi, 1868’de bu talebi kamu hariç özel alanda çalışan ücretliler adına
kabul etmiştir.
1884 yılına gelindiğinde ise ABD’de örgütlü iki sendikadan biri
1 Mayıs 1866’da ülke çapında grevler ve gösteriler düzenleyerek taleplerini
dile getirmişlerdir. Hatta Chicago’da yapılan gösteri ve eylem o güne kadar
yapılmış en büyük gösteri olmuştur.
Fakat Mc.Cormick Fabrikası ve Chicago Samanpazarında (Haymarket) yaşanan talihsiz ve acı olaylar bu haklı talepleri gölgelemiştir. II.Enternasyonal
1889’da Paris’te toplanarak, Amerikan Emek Federasyonunun 8 saatlik işgünü
kararına atıfla 1 Mayıs 1890’da dünya çapında bu maksatla gösteriler
düzenlenmesine karar verildi. Artık eylem küresel hale gelmişti. 1 Mayıs’ta
Londra’da hiçbir olay olmadan görkemle kutlandı. Daha sonra her yıl aynı
tarihte 8 saatlik işgünü için “eylem günü” olmaya devam etmiştir.
|
1 Mayıs talepleri: 8 saat çalışmak, 8 saat dinlenmek, 8 saat ne isteniyorsa yapmak |
Bu çabalar Versay Barış Antlaşması (1919) ile meyvesini vermiştir. Bu
antlaşmanın 427. Maddesinde 8 saatlik çalışma süresi bir hak olarak verilmesi
sağlanmıştır. Bundan sonra “1 Mayıs işçi sınıfının bayramı” olacak şekilde
kutlanacağı garanti altına alınmış oldu.
Ülkemizde ise bugüne kadar hükümetler tarafından pek çok bahaneler ile 1
Mayıs’ın kutlanması engellenmeye çalışılsa da, işçilerin daha doğrusu tüm
çalışanların birlik, beraberlik ve dayanışma günü olmasının önüne
geçilemeyecektir. Sosyal adaletin küreselleşmesi isteği Karl Marx’ın deyimiyle “zincirleri
dışında kaybedecek hiçbir şeyi olmayan işçi sınıfının” haklı talep ve istekleri
için seslerini duyurmaya barış içinde devam edecektir.
Kaynak ve Faydalı Linkler:
Aziz Çelik, Gelenekten Geleceğe isimli makale,
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan kısa bir süre içinde yayınlanacaktır.