Öne Çıkan Yayın

Kaplumbağa Terbiyecisi Üzerine

Sevgili blog okuyucuları, Hayatımızda en az bir kez de olsa birçoğumuzun yaptığı ve bunu yapmaktan keyif aldığı bir etkinlik ya da özel bir hobiden bahsedeceğiz.  Bahsedeceğimiz şey; adına çoğunlukla  yapboz  denilen ya da İngilizceden dilimize biraz değiştirilerek aktarılan pazıl (İngilizcesi:  puzzle) etkinliğidir.   Bilindiği üzere yapboz , herhangi bir fotoğraf ya da resmin  tamamı ve ya bir kısmının ufak parçalara bölünmesiyle oluşan; parçalanmış bu resim ya da fotoların tekrar birleştirilmeye çalışıldığı " oyuncak " kategorisindendir. Bu oyunun zorluğu, parça sayılarının çokluğuna göre belirlenmektedir. Fakat sayıca az olup da renklerdeki detaylar sebebiyle zor olan modeller de vardır. Bize göre en üst seviye ise genelde hem parça olarak sayıca fazla olan hem de tek rengin farklı tonlamalarına sahip yapbozlar olsa gerek. Açıkçası bu tip durumlarda daha fazla zorlandığımızı düşünüyoruz.  Buradaki rakamları doğru okuyanlar renk körlüğü sıkıntısı çekmemektedirler. Sizler n

BURG ve BOURGEOSIE Nedir?


Sevgili blog okurları,

Bugün sizlere günlük hayatımızda hep karşımıza çıkan ama zahmet edip bakmaya üşendiğimiz bir "kelimeden" ya da kelime ekinden bahsedeceğim.

NEDİR BU EK YA DA KELİME?

Kelimemiz yabancı dilde sıklıkla karşımıza çıkan "Burg" sayın okurlar. Şimdi hafızalarımızı zorlayarak bu "-burg" ile biten kelimeleri aklımıza getirelim! Nedir bunlar?

Mesela Hamburg, Freiburg, Lüxemburg, Diesburg, St. Petersburg, Branderburg, Strazburg, Augsburg, Joennesburg, Göteburg...

Tüm bu ek kelime olan -burg: ŞEHİR ANLAMINA GELMEKTEDİR. 
aglotlaro.blogspot.com

Nedir BURG 'ün hikayesi?

Efendim feodal düzende malum hiyerarşik yapıda en altta serfler ortada senyörler ve en üstte ise kral bulunmaktadır. 
Feodal Düzen Piramidi

Bu feodal düzen toprağa bağlı ve toprak mülkiyetinin krala ait olduğu ama vergi karşılığında senyör ya da lordları üzerinden bir tımar sistemi mevcuttur.

Yarı köle-yarı özgür sayılan serfler bağlı oldukları lordun toprağını haftada 2-3 gün işler. geri kalan zamanda ise kendi toprağı ile ilgilendirdi. Lord canı isterse serflerinin mallarına her türlü el koyma hakkına sahipti. Toprağa bağımlı yaşayan serfler evlenmek için bile lordunun rızasını almaktaydı. Bir serf vefat ettiğinde mirasçıları belli bir vergiyi lorda ödeyerek serfin toprağını işleme hakkına sahip oluyordu. Lord aynı zamanda kanun adamıdır. Bir dava olsa ve bu dava kendi hakkında bile olsa huzurunda dava görülür ve hükmünü verirdi ki bu genelde lehine olurdu:)) (biraz tanıdık geliyor sanırım)

Şimdi bu kadar şeyi niye anlattım?

Mübadelenin yani değiş-tokuşun olduğu, paranın dolaşımda olmadığı zamanda kurulan pazarlar sadece ya lordun malikanesi yakınında ya da kilise yanındadır. Dolayısıyla sermaye denilen şeyi oluşturacak artık ürün yani ürün fazlası olmadığından sadece ihtiyaçların karşılıklı takası mevcuttur. Tüccarlık denilen müessese yani bugünün tacir ya da ithalat, ihracatçısı henüz oluşmamış ya da tek tüktür.

Olay buradan sonra başlıyor okurlar. Belli bir zaman sonra ki bu fetihler dönemine denk gelen zamandadır. Orta Asya ve Arap diyarlarında görülen altın ve güzel elbiseler, değişik baharatlar vs. oralara fethe giden haçlı asker ve şövalyelerini etkilemiş, bazılarının beraberinde getirdikleri eşyalar görenlerin ilgileri çekmiştir. 

Bunun yanında lordlar ve şövalyeler savaşlarda gördükleri elbise biçimindeki zırhlı yelek ya da savaş aletleri de dahil talebi arttırınca, pazar oluşmasının fırsatını bulan tüccarlar, tacirlik mesleğini yaygınlaştırarak, lordlardan,krallardan ayrıcalıklar edinerek panayırlar kurmaya ve yaygınlaştırmaya başlamışlardır. İşte kurdukları panayır ya da pazarlar dış tehditlerden (yağma, talan gibi) korunaklı yapıların ilerinde ki bunlar burç, kale (Burg) gibi yerlerin içinde yer almıştır. 

Zamanla topraksız kalan ya da lordu ölüp başıboş kalan serfler (köylüler) buralara akın etmiş, pazarı fırsat bilen diğer toprak sahibi köylüler ise ürün fazlalıklarını gelip buralarda satmaya, tacirler ise satılan ve stoklanan bu malları diğer şehirlere deniz ya da kara yolundan yollamaya başlamıştır. Zamanla malların değerinin ölçülmesi sarraflığı (özellikle yahudiler) da beraberinde getirmiş. Bu kale, burçlar iyice büyüyerek şehir halini almıştır. İşte tüm olay budur. O günün şehirlerine nasıl BURG deniliyorsa, bugünde isimleri farklı yüzlerce şehir adlarının sonu -BURG ile bitmektedir.

Hadi sizlere bir kelime daha kazandıralım hazır BURG'den bahsederken, lord ve krallardan ayrıcalık alan tüccarlar, zamanla kendi korumalarını yani ordularını oluşturmuş, güçlerini zamanla arttıran birer BURJUVA (bourgeoisie) olmuşlardır. Burjuva kelimesi de BURG'den türetilmektedir. 

Nasıl ilginç bir hikaye değil mi? Leo Huberman'ın Feodal toplumdan 20.yüzyıla kitabını okursanız bu anlatılanları satır aralarında bulmak ve tarihin özellikle Orta Avrupa'nın tarihi serüvenini de öğrenmiş olursunuz. 


Herkese iyi okumalar dilerim. Blog yazılarım için: https://aglotlaro.blogspot.com 'a; Şiiler ve Güzel Sözler için: https://gonuldilekcesi.blogspot.com 'a ABONE olmayı ve yayınlarımızı paylaşmayı unutmayınız👍

Yorumlar

  1. Hiç aklıma gelmemişti ve yazıyıda okuyunca evet bir çok şehirde burg kelimesinin olduğunu fark ettim sayenizde yeni bir şey öğrendim teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan kısa bir süre içinde yayınlanacaktır.