Öne Çıkan Yayın

Kaplumbağa Terbiyecisi Üzerine

Sevgili blog okuyucuları, Hayatımızda en az bir kez de olsa birçoğumuzun yaptığı ve bunu yapmaktan keyif aldığı bir etkinlik ya da özel bir hobiden bahsedeceğiz.  Bahsedeceğimiz şey; adına çoğunlukla  yapboz  denilen ya da İngilizceden dilimize biraz değiştirilerek aktarılan pazıl (İngilizcesi:  puzzle) etkinliğidir.   Bilindiği üzere yapboz , herhangi bir fotoğraf ya da resmin  tamamı ve ya bir kısmının ufak parçalara bölünmesiyle oluşan; parçalanmış bu resim ya da fotoların tekrar birleştirilmeye çalışıldığı " oyuncak " kategorisindendir. Bu oyunun zorluğu, parça sayılarının çokluğuna göre belirlenmektedir. Fakat sayıca az olup da renklerdeki detaylar sebebiyle zor olan modeller de vardır. Bize göre en üst seviye ise genelde hem parça olarak sayıca fazla olan hem de tek rengin farklı tonlamalarına sahip yapbozlar olsa gerek. Açıkçası bu tip durumlarda daha fazla zorlandığımızı düşünüyoruz.  Buradaki rakamları doğru okuyanlar renk körlüğü sıkıntısı çekmemektedirler. Sizler n

Odamın Penceresi


Odamın Penceresi


Suretimin aksi vurur odamın penceresine,
Kader mürşidim yeni şeyler öğretir müridine,
Tekdüze bakarken hayata, bölerim artık üç'e;
Sarı duvar, dikenli tel ve gökyüzü mavisine

Nasıl bakarsan öyle görürsün demişler dünyayı,
Teller o kadar sıkı ki kuşlar takar kanadını, 
Ne insan yaşar burada, ne hayvan ne de nebatı,
Yüz parçaya bölünmüş kalın demirden kafesinde.

Şimşir, "Gönül Dilekçem", Kocaeli, 23 Mart 2017